Varsayalım ki ümitler tükendi birer birer
Sevgiler yeşermez oldu gönül bahçesinde
Yürek durgun,yüz solgun ve daha neler
Vakti değil mi şimdi yüksek bir sesle nidanın
Bıraktım geçmişi kendi haline,gerisiyse mukadder.
Güller de soluyor geçince vakti
Bitmemeli insanın içindeli şevki,aşkı
Ha gecenin bir yarısında yıldızlara bakarken
Ya da serininde bir sabah doğumunun
Silkinmeli dirayetle, bu da geçer diyerek.
Ya kabuğunu atmalı üstümüzdeki o yozlaşan
Yahut yeniden bağlamalı çehreyi ve rengârenk
Tüttürmeli neşeyle çarkını şu gönlün
Düşelim peşine inatla hengâmelerin ve isteyerek,
Dinsin gönül yarası dinsin, olmasın yine mahsun.
Nereden başlanması değil ki önemli
Dilediğin yer başlangıç olur, doğarsın güne
Kini, öfkeyi bırakmalı, kavgalaraysa veda
Düne değil savaşımız, ileridir daima
Bugünü yaşamalı en derininden, ta ki biteviye.
Birilerini aramak boşunadır kaosta, uzanmaz el
O birileri çok yakındadır aslında silkin, kendine gel
Varsa çaresizlik denen illet türlü şekilde
Onlara deva olacak da sensin, çaresizliğine de
Sıyrılırsan köhneden ve ivedi, kararlı ol
Gir gönüllere yeterki, ışık gibi saç neşe
Tuttur türküsünü hayatın, açılır sana da yol
Enkazda savrulmak neden, haydi gayret
Ölümüne inat al nefes, budur felsefe.
Kurtuluş senden başlar, ışık olursun
Yeniden başlamak istersen yolu elbet bulursun
Karamsarlıklar, yıkılımlar, hezeyanlar hep boş
Tebessümü eksiltme yüzünden, hem naif, hem de hoş…
Oğuzhan KÜLTE