tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Görünmeyen

Bir kitapsın
Okunmaya değer misin? 
Takıldığımda tamamlar mısın? 
Yazamadığımı yazar mısın? 
Bilemediğimi söyleyebilir misin? 
Gözlerime nüfuz eder misin? 
Hecelerinle…

Bir aynasın
Yansımam hatırlatabilir mi sana seni? 
Baksam, görsem izler misin beni? 
Duygularım ifşalanır mı gözlerimden? 
Ayaklarım titrer mi yerinden? 
Nefesimi hisseder misin buğulanan camından? 
Beni okuyan… 

Bir buz dağısın
Yamacına gelsem devrilir misin?
Güneşim eritir mi seni maviliğinde? 
Yoksa sönüp gider miyim derinliğinde? 
Baktığım ufukta görebilir miyim zirveni? 
Tepede yükselen esaretini? 
Görünen bir gemi yaklaşır mı uzaktan? 
Fark eder miyim? fark eder misin? 
Görünen benim de, görünmeyen… 
Sen misin? 

Muhammed BOZDEMİR

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Bir Dalga Adımı Çağırır

Mavi olan
Kendimi sana bıraksam
Beni kucaklar mısın?

Serinliğin ürpertir en başta
Ama sonra
Bir damla suya hasret
Biri gibi
Doyurur beni berraklığa

Kim bilir, belki ben de senin rengine bürünürüm
Dilime yapışır o yakıcı ve tuzlu tat
Sonsuzluk uzar gider
Marinada yerini almış küçük bir balıkçı teknesiyimdir ben
İhtiyacım olan ne mi?
Sadece bir masa, rakısı dolu bir kadeh ve fonda hiç eskimeyen şarkılar…

Mucize Sude YILMAZ

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Çocuklar Ağlıyor

Barış dümeni savaşa bırakmış belliki.
İnsanlarımız olmuş savaşa tiryaki.
Hep bir kargaşa ama çabalar afaki.
Yurtta sulh cihanda sulh eskidendi.

Bahar kokusu,çocuk sesi,çiçek ve leylaklar.
Şimdi her yer ceset kokusu,ağıt sesi,silah ve düşmanlar.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.
O eski bahar nerede her yer ceset kaynıyor.

Anaların ağıtı kulağımdan gitmiyor.
Yavrusunu kaybedenler ölüm yolu arıyor.
Kiminin cesedi tek parça bulunmuyor.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Gördüklerimi kafamdan nasıl sileceğim?
Yerdeki o kanları unutup devam mı edeceğim?
O insanlar ağlarken ben mi güleceğim?
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Babası evladının cansız bedenini taşıyor.
Gençler zaten öksüz kalmış birde yetim kalmamak için çalışıyor.
Bir köşede ana ağıt yakıyor içi yanıyor.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Birileri sesimi duyuyor musun diyor.
Bağaracak gücüm kalmamış ki bilmiyor.
Duyuyorsan bir yere vur ses ver diyor.
Ölüm kokusu beni çağırıyor.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Tam 3 gün 6 saat enkazda durdum.
İlk defa karanlıktan korktum.
Her yerde çığlık sesleri duyuluyor.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Ayağım sıkışmış canım yanıyor.
Elime tavan düşmüş kimse bilmiyor.
Normalde her anne diye bağırdığımda yanıbaşımda olurdu.
Şimdi bana anam bile bakmıyor.
Hatta şimdi sesi bile çıkmıyor.
Durun artık durun çocuklar ağlıyor.

Adıyaman,Diyarbakır,Adana
Gaziantep,Kilis,Malatya
Osmaniye,Elazığ,Şanlıurfa
Hatay ve Kahramanmaraş
Size söz veriyorum gardaş.
Ne unutacağız!
Ne unutturacağız!
En kısa zamanda tekrardan var olacağız.

Sıla AKIN

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Kaderin Tükenmez Kalemi

ne kadermiş arkadaş yaz yaz bitmiyor
en tükenmez kalemi bize gelmiş herhalde

bazen çok yöneliyorum isyana
yani isyan etmemek elde değil gibi oluyor
sonra düşünüyorum
bu derdi gönderenin dermanı da yoldadır diye
ne zaman isyana yönelsem birileri diğer tarafa alıp götürüyor beni
dağların arkası bahar diyor
sen dikenlere bat bir şey olmaz batan yerlerde cennetin çiçekleri çıkacak diyor
yüreğin bırak acısın yaranın olduğu yer güzelliklerle kuşanacak
karanlıkların aydınlık olacak diyor
kollarım açık acıya ve mutluluğa
ve ağzımdan düşmeyen duam ile
her güne yeniden
yeniden merhaba

Sıla AKIN

tarihinde yayınlandı 1 Yorum

BİR BAŞKADIR

Zemheri kışa odun taşırken birden yazgımda
İhtilal sevinci yeşerdi
Olmazların savaşçısı olarak kaleme hüküm
Giydirmişken
Ardımızda güneşi bırakarak
Yeri geldi yüreğimi bir buzdağına çevirip
Bir umut sırtladım
Sinemi bahardan çiçeklerle kuşattım
Toprağa sığmayıp taşan bahçelerde koştum
Sana kavuşmak için
Şimdilerde bir başkadır
Sana bakmak
Senle yürümek
Benden çok hayallerimin sığınağı olan içim
Şiirlerde çoğaldı
Hoş geldin
güneşe hükmedilmiş gözlerin
gökyüzünü umuda boyasın

Hacer KELEKCİ

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Bir Tek

İçimde uçuşan kelebekler bir kalbine konsaydı
Ah ah o güzel gözlerin bir kez bana içten baksaydı
Görmek başka bir şeydi gönlün bende olsaydı
Diyemem ki çok sevsen de beni yollarımız bir çıksaydı
Elimde bir tek bir tek gerçek sevgim kaldı

Yeşile çalar bazen öylesine açıldığında eşsiz göz kapakların
Bir fotoğraf karesine yansımış deniz mavisi bakışların
Bir buse konar yavaş yavaş kirpiklerin değince kapattığın
Ben şimdi o anı nasıl unutayım
Elimde bir tek bir tek kaldı not kağıdın

Boynumun kıvrımında hissettiğim saçlarım
Dokusuna vardı alt ortası kesik dudağının
Öylesine kokusunu çekerken aldığın solukların
Hissiyatını hatırlıyorum sanki şu an o andayım
Elimde bir tek bir tek kaldı paketi çikolatanın

Öylece sustuk sanki bir daha yaşanmayacak aşkın
Seyir defterini doldururken görünmez akşamların
Ekrana yansıyan bir tür yabancı programı
İzlerken sanki varlığımızı unutmuştum öyle sandın
Elimde bir tek bir tek unutma beni çiçeğin kaldı

Oysa içimde olmayacağını bildiğim yarının
Hüznü ile savaşırken bir yanım
Sen sessizce öylece dur istedim yanındayken kollarının
Omzum düşmesin göğsünden içimde ur olmasın
Elimde bir tek bir tek papatya kaldı kurutmadığım

İstedimki hep öyle öylece bir arada kalalım
En iyi başardığımız şey bir arada olmaktı
Öyle sanmamıştım öyle olduğunu görüyordum yine de
Ben olamadım hiç senin bir parçan bir yarın
Elimde bir tek bir tek kaldı mesajların

Ne soluduğumuz o hava unutur ne de o şehir bizi
Ne o park unutur ne de o bank bizi
Ne o kafe unutur ne de o çardak bizi
Ne o kahverengi örtülü kanepe unutur ne de o siyah tül bizi
Ne o asansör unutur ne de o iki tekerlekli tahta masa bizi

Yürüdüğümüz o yollarda vardı izimiz
Sen sanıyorsun ki varlığını unuttum senin
İçimde onca açtırdığın bahardan sonra bu kış üşütür mü beni
Elimde kalmış olsa da bir tek bir tek senim
Elimde kalmış olsa da bir tek bir tek benim
Sen bizi şimdi unutsan ne fark eder ki

Merve Koçak

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

UMUTTAN HAYALLERİM


Umuttan hayallerim seven yüreğim kadar
Sensizliğin hayâli ruhuma mezar kazar

Yüreğim bir kış gibi,
dışarda mevsim bahar
Her yanım paramparça, zihnim sisli, bikarar

Sis dağılsa gün doğsa, güneş sarsa cefâyı
Getirseler âşıklar sadâkati, vefâyı

Bir yağmur bereketi sarsa ıslatsa beni
Aşk rüzgarı savursa gözlerin vursa beni

Süzülüp gözlerinden kavuşsam aşk nehrine
Oradan bir yol bulsam yüreğinin şehrine

Şehir şehir dolaşsam tanısam sokak sokak
Hasretliği işlesem resimler kondurarak

Bir bulutun kalbinden yükselsem gökyüzüne
Işık hüzmesi gibi yansısam gül yüzüne

Bir demet çiçek sunsam süreyyâ yıldızına
İnci tanesi yaşlarla varsam deniz kızına

Rahmet sağnağı yağsa alnımın yazısına
Bilmem iyi gelir mi, bu yürek sızısına

Aşkımdan bir tâc yapsam taksam görklü başına
Sonra da kurbân olsam bu vuslat savaşına

Gönülden saray diksem güllerle donatsam
Gülleri avuçlarken yüreğimi kanatsam

Kanayan yüreğimi seninle bir yıkasam
Gurbet kokan yolları birer birer tıkasam

Yollarına misk döksem arınsam kollarında
Aşk kitabı okusam
sevdâ okullarında

Gönlün gönlüme değse okşasa tüm ruhumu
Balkondaki kumrular
çoğaltsa umudumu

Bir bulutun kalbinde geçirsem günlerimi
Göstersem kumrularla aşkta ki hünerimi

Yine de doyar mıyım senin engin sevgine
Başka bir renk istemem, boyasalar rengine

Umuttan hayallerim sarsa yine dört yanı
Ve yaşasam seninle aşkta ki heyecânı

Âşık Yusufî
28 Ekim 2022

tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Ben Gitmeden

Ne yapsam boş, gitmek istersen
Hele ki, gitme kal demek isterken
Beni bulursun sokaklarda, dönmek istersen
Bir gün bulamazsın, ölmek istersem

Belki de en yakanıdır, umuda inananı
Belki de en zoru dur, sebepsiz seveni
Belki de en kötüsü dür, vakit siz geleni
Belki de en acıtanı, vakit sizce gideni

Yürürken ayaklarım dolanır adını andığım zaman
Dünyaları yıkar mıyım, saçının teline zarar geldiği zaman
O beni tanımak ister mi, Azrail kapımı çalmadan
Beni sevmek ister mi görmeden , ben aşkından ölmeden

Gitmek gerektiğinde açılır beyaz kapılar
Dönmek istersen, yıkılır mı siyah kapılar
Yaşamak istersen, taşır mı o yükü omuzlar
Sevmek istersen, sever mi sebepsiz, kadınlar

İlker Samet SARIKAYA