Minderimin sağ tarafında eski bir yokluk esiyor.
Tutunduklarım sahip olduklarıma efendilik sunuyor.
Şakıdığın katakulliler beni mest ediyorken;
sakladığım efsunlu günler and içmeli.
Boğazımdaki bıçkıyla geziniyorum yenik resmimde.
Bana sefil diyor şu nankör portreler.
Öksüz kuşlarımı boyuyor kurşunların.
Bozuk ahengime kimler defnoluyor?
Pirüpak geliyor üzerime özlemin.
İşte!
Râyihan gecelerimi tutsak ediyor zevklerine.
Gâlip kahkahası öpmüş kibrini.
Gene anne kaygısı sevgim.
Gece kaldırım çayı.
Sevgi dilim;
hor görülürdü bağların,
bana mı dağ şimdi?
Bu intikam nisanıma cehennem okurken;
eski bir savaşın şarkısı olmaya küf tuttum ben.
Beddua misali bir geceye el koydum.
Doydum.
Açlığım seni sordu.
Yoktun.
Yokluğun bile yoktu. Yok mu?
Nehirler kuşatıyorken gamsız ruhu,
Belki kurtuluşum elinde mevsim.
Hakikaten ölüyorum da, çiçeklerime bakacak kim?
Asılacak belli ki heybetim.
İki yakanda eskidi ezberim.
Deli olsam saf bilinirdim.
Deliyim.
Ama dağa küsen kurt evim.
Gel geri.
Geziyorsun, didiniyorsun, dilimliyorsun nefesim.
Şimdi asık mı suratın, lanetli?
Lal muhabbetlerinin gemisi ağımda iken mi?
Fakat ömrüme senceler ektim.
Bakman için geleceğim.
Kandırıldım, gelecektin.
Bir zemhereliğine yandım.
Yokuşunu gümüşservi sandım.
Sövdüğün mektuplar taze iken;
söğüdünün tatlı uykusuna yanaştım.
Hasretine âmâ olanlara pek küserken,
nankörlüğünle yıl devirdim.
Çiğnediğin ömrümdü, ömrümdün.
Issız sabahlara çay koydum, döndün mü?
Söndüm bittabi, heves edip gömdün dün.
Dimağımda hecelenirken eskimez gecelerin,
hala deryadilim her bir elemine.
Titriyor önünde bak kırmızı bakışlarım.
İsabet ederse zehrin şahdamarıma,
ister inan ister bakma ama bu bir nedamet.
Kendime sille olsun diye mi?
Yoksa keramet mi bu?
Bu bir lahza hürmet.
Dinlenmez el verilesi ümitlerim.
Gülüp geçişine inan devirebilirim bin yıl.
Asırlardır kalkınmakta bana karşı duvarların.
Bil yoncam;
hırsız muhtaç pişmanlığa, bende bu kahra.
Sora sora ağıtlandım.
Etmiyor kâr bağırdığım.
Bu sükunet devirdaim edecek adresimde.
Kimi görsem görmesem.
Keşke.
Lehçem solacak yavaş yavaş.
Bu denli densiz bir arada kalacak.
Dönüp dönüp bakacağım aferist fotoğraflara.
Yükümü mengenede akıllandıracağım.
Ve yahut da kaçacağım,
kınalı ellerine
Mervenur KAHKECİ