pamuk ipliğine sargın aranan yalnızlığım
hileli bir kefede fikrimizin tartısı
hava puslu uyku tutmaz göz kapaklarım
sabaha dek sürer bir şiirin sancısı.
kaçamazsın hissinden gözlerin ele verir
hangi sürgün sevilmiş en kardeşine kaçaksın
beklemek biliyorum ölümden ağır gelir
dudağında kızıl şerbet anlatmaya yasaksın.
el ayak çekilir akşam vakti sonra
kızgın bir düdük sesi gecenin entarisi
en düş yerinde rüyadan kalktığımda
geceyi çekiştirir tedirgin bir siyasi.
ne hazindir delikanlı çağın inkılabı
tanır mı bilmem aşina bakışı yâr
geçti üstümüzden zamanın dönme dolabı
elini çabuk tut şimdi karartma başlar.
Muhammed DALAR
👏🌼
Şiir gibi yılların olsun✨